31 Ekim 2014 Cuma

Çünkü kişilikleri pazar penyesi gibi(!)

Verdiğin değer sonrası insanların değişmesi senin suçun değil.
Bu konuda anlaşalım kendini suçlama.
Sen, benimseyip sahiplenen herkesin yaptığı gibi doğru olanı yaptın. O’na değerli olduğunu hatırlattın. Yarın olsa, emin ol yine aynı şeyi yaparsın.
Zaten yapmalısın. Yoksa O’nun tüm dünyada ki 9 milyar insandan, senin için farklı olduğunu O’na nasıl anlatacaktın.
Bu yanlış bir şey olmadığı gibi, bunu anlayamamak ve senin verdiğin değeri eline yüzüne bulaştırmak O’nun problemi, verilen değeri “ele yüze bulaştırmaksa” “onlar” adına üzgünüm ama maalesef oturmamış kişilik meselesi(!)
Çünkü verilen değer sonrası, aynı kalmak, o değerin aslında O’nunla değil de, senin “hislerinin güzelliğiyle” alakalı olduğunu anlayabilecek beyne sahip olmak maalesef herkese nasip olmuyor.
Aslında bütün mesele ıslanan kumaşlarda liflerin “şişip”, sonrasında “boyların kısalması” gibi! Senin ya da benim tabirimle “pantolon veya gömleğin çekmesi.”
Demek ki, bazılarını “değerle” yıkamamak gerekiyor.
“Şişiyorlar” sonrasında maalesef “kişilik çekiyor, küçülüyorlar”
Çünkü kişilikleri pazar penyesi gibi(!)
Hal böyleyken; e senin ne suçun var verdiğin “değerin karşılığını göremiyorsan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder