Sen hiç bir şey kaybetmedin. Bak şimdi şöyle düşün.
Güvenip,
Güvenmemeyi,
Kime neden ne kadar şans vermen gerektiğini?
İlişkilerinde mesafe koyman gerekli mi?
Neye,ne kadar "tamam" demeli,
Kime,ne için, ne kadar taviz vereceğini,
Herkes, senin kadar içten mi?
Yoksa seni kullanmak isteyenler de hayatına girdi mi?
Söylenen her şeye inanmalı mı? Yoksa emin olana dek düşünmeli mi?
Yaşadıkların sonrası hepsini öğrendin dimi?
Kaybetmedin, öğrendin!
Hem hatırla ilk pedallar-da da kanamıştı dizlerin.
27 Mart 2014 Perşembe
Kalp Kırıkları İçin Melhem Satmıyorlar bakkalda
Kimseye kızma, o kadar çok şans verdin ki onlara hata yapmaktan hiç çekinmediler "affedecektin nasıl olsa".
Sana yalan söyledikleri için de kızma, sen inanmayı seçtin onlara. "kaybetmek kolay önemli olan fedakarlık yapabilmek" ti sevdiklerin adına.
...ve en kötüsü de izin verdin seni kırmalarına. Nerden mi biliyorum?
Başkalarını düşündüğün kadar kendini düşünseydin, Eminim izin vermezdin canını bu kadar yakmalarına.
Ama artı kendine gel!
Kalp kırıkları için melhem satmıyorlar bakkalda ve sende en az herkes kadar değerlisin.
Bir canın var, tarlada yetişmiyor o da.
Sana yalan söyledikleri için de kızma, sen inanmayı seçtin onlara. "kaybetmek kolay önemli olan fedakarlık yapabilmek" ti sevdiklerin adına.
...ve en kötüsü de izin verdin seni kırmalarına. Nerden mi biliyorum?
Başkalarını düşündüğün kadar kendini düşünseydin, Eminim izin vermezdin canını bu kadar yakmalarına.
Ama artı kendine gel!
Kalp kırıkları için melhem satmıyorlar bakkalda ve sende en az herkes kadar değerlisin.
Bir canın var, tarlada yetişmiyor o da.
Her gün Bir Tane Çİkolata Ye
Kimseyi mutlu etmek için gelmedin hayata.
Ne birilerinin istediği gibi olmak zorundasın,
Ne birilerinin keyfine göre yaşamalısın. Her ne yaparsan yap kimseyi "çok mutlu" edemezsin.
Ayrıca seninle olmak isteyenler, mutlu etmeni beklemezler,
Onlar, sadece var oluşunla bile mutlu olabilirler.
Bunun haricindekileri ayıkla hayatından
Burası önemli!
...ve her gün bir tane çikolata ye. Bu, seni senden beklentisi olanlardan çok daha mutlu eder.
Ne birilerinin istediği gibi olmak zorundasın,
Ne birilerinin keyfine göre yaşamalısın. Her ne yaparsan yap kimseyi "çok mutlu" edemezsin.
Ayrıca seninle olmak isteyenler, mutlu etmeni beklemezler,
Onlar, sadece var oluşunla bile mutlu olabilirler.
Bunun haricindekileri ayıkla hayatından
Burası önemli!
...ve her gün bir tane çikolata ye. Bu, seni senden beklentisi olanlardan çok daha mutlu eder.
26 Mart 2014 Çarşamba
Makarnamın Salçası
Allah her şeyi biliyor ve çok daha güzel olanı bana yapılanları ben unutmuş olsam bile O unutmuyor.
Çok rahatım bu anlamda, hal böyle olunca öbür tarafa götüreceğim bir hesap falanda yok kafamda.
Ben bunları düşünmüyorum.
Film izliyorum,
Çikolata yiyorum,
Kahve içiyorum.
...ve beni mutlu edecek daha başka bir çok şey.
Kendime zaman ayırıyorum. Mesela kendim için makarna yapıyorum.
Ama bazen "yoğurtlu mu salçalı mı" ikilemi yaşıyorum.
Pardon! "yapılanlar ve yapanlardan" bahsediyordum, önemli olmayınca unutuyorum(!)
Makarnanın salçası ya da yoğurdu daha önemli anlatabiliyor muyum?
Sende boş ver! Zaten Boş vermelisin, hem yeterince üzülmedin mi?
Ben sana "kıranlardan" daha önemli bir şey söyleyim mi?
Kulaklık dikkat et, karışınca zor açılıyor.
Kulaklık Önemli!
Çok rahatım bu anlamda, hal böyle olunca öbür tarafa götüreceğim bir hesap falanda yok kafamda.
Ben bunları düşünmüyorum.
Film izliyorum,
Çikolata yiyorum,
Kahve içiyorum.
...ve beni mutlu edecek daha başka bir çok şey.
Kendime zaman ayırıyorum. Mesela kendim için makarna yapıyorum.
Ama bazen "yoğurtlu mu salçalı mı" ikilemi yaşıyorum.
Pardon! "yapılanlar ve yapanlardan" bahsediyordum, önemli olmayınca unutuyorum(!)
Makarnanın salçası ya da yoğurdu daha önemli anlatabiliyor muyum?
Sende boş ver! Zaten Boş vermelisin, hem yeterince üzülmedin mi?
Ben sana "kıranlardan" daha önemli bir şey söyleyim mi?
Kulaklık dikkat et, karışınca zor açılıyor.
Kulaklık Önemli!
Mısır'a Sultan mı Oldun?
İnsanlar hep konuşacaklar, kendi doğrularını dayatacaklar.
Kendi doğrularını dayatacaklar, "şöyle olmalı" diyip haklılıklarını kanıtlamaya çalışacaklar.
Sanki sen düşünemiyor-muşsun gibi, sanki bu yaşına kadar onların aklıyla gelmişsin gibi(!)
Aldırma...Düşündüğün, istediğin yada sevdiğin bir şeyin,senin için doğru olduğuna inanıyorsan durma!
"Başarısızlıktan" ya da "başkalarının haklı çıkmasından" da korkma.
Bütün mesele " ya pişman olursam" korkusu mu?
eğer hataysa, bir kez daha pişman olursun.
Ama kendi iradenle, kendin için karar vermiş olacaksın unutma.
Bu zamana kadar başkaları için yaşadın, peki Mısır'a Sultan mı oldun sonunda?
Hem başkaları bildiklerini alsın...Neyse!
Zaten insanlar hep konuşurlar!
Kendi doğrularını dayatacaklar, "şöyle olmalı" diyip haklılıklarını kanıtlamaya çalışacaklar.
Sanki sen düşünemiyor-muşsun gibi, sanki bu yaşına kadar onların aklıyla gelmişsin gibi(!)
Aldırma...Düşündüğün, istediğin yada sevdiğin bir şeyin,senin için doğru olduğuna inanıyorsan durma!
"Başarısızlıktan" ya da "başkalarının haklı çıkmasından" da korkma.
Bütün mesele " ya pişman olursam" korkusu mu?
eğer hataysa, bir kez daha pişman olursun.
Ama kendi iradenle, kendin için karar vermiş olacaksın unutma.
Bu zamana kadar başkaları için yaşadın, peki Mısır'a Sultan mı oldun sonunda?
Hem başkaları bildiklerini alsın...Neyse!
Zaten insanlar hep konuşurlar!
"Hayır" Diyorsun
Yorulduğun zamanlar oluyor bunaldığın anlar.
"Yeter be" diyip, "bir köşeye çekilmek istediğin zamanlar."
Zaman zaman benim yaptığım gibi, ya da bazen bir başkasında olduğu gibi
Ama kimse de "Cennet bahçesinde" yaşamıyor sandığın gibi!
"Bir köşeye çekilip biraz ara vermek gerekiyordur" haklısın belki de.
Hem herkes ihtiyaç duyar bazen uzaklaşmaya.
Ama sakın havlu atma!
Pes ettiğin zaman neler olacağını bir düşün istersen.
Mutlu olanlar,
Oh çekenler,
Zaten "bu günü bekleyenler, gülenler"
konuşanlar olur olmadık bir çok şey söyleyenler.
Gerçekten hala bir köşeye çekilmek istiyor musun?
...ve hala "havlu mu atmak" istiyorsun?
Duyuyorum, "Hayır" diyorsun!
"Yeter be" diyip, "bir köşeye çekilmek istediğin zamanlar."
Zaman zaman benim yaptığım gibi, ya da bazen bir başkasında olduğu gibi
Ama kimse de "Cennet bahçesinde" yaşamıyor sandığın gibi!
"Bir köşeye çekilip biraz ara vermek gerekiyordur" haklısın belki de.
Hem herkes ihtiyaç duyar bazen uzaklaşmaya.
Ama sakın havlu atma!
Pes ettiğin zaman neler olacağını bir düşün istersen.
Mutlu olanlar,
Oh çekenler,
Zaten "bu günü bekleyenler, gülenler"
konuşanlar olur olmadık bir çok şey söyleyenler.
Gerçekten hala bir köşeye çekilmek istiyor musun?
...ve hala "havlu mu atmak" istiyorsun?
Duyuyorum, "Hayır" diyorsun!
Nasip Kısmet
Hep kendine kızıyorsun, kendini suçluyorsun. Üzülüyorsun, belki de ağlıyorsun.
"Bir türlü becereme-diklerin" için "bir türlü gücünün yetmediği şeyler" için.
Oysa ne "beceriksizsin" ne de "çok istediğin şeyler için az çaba sarf ettin"!
Kendine gel "aciz" hiç değilsin!
Tek yapman gereken, nasip kısmet neydi bir daha düşünmelisin.Ayrıca "nasip" demek "acizlik" değil,
Kadere tevekkül etmektir.
Daha fazla üzülme ve lütfen benim için iyi bak kendine.
Seviyorum seni, "yapamadıkların-la" birlikte.
"Bir türlü becereme-diklerin" için "bir türlü gücünün yetmediği şeyler" için.
Oysa ne "beceriksizsin" ne de "çok istediğin şeyler için az çaba sarf ettin"!
Kendine gel "aciz" hiç değilsin!
Tek yapman gereken, nasip kısmet neydi bir daha düşünmelisin.Ayrıca "nasip" demek "acizlik" değil,
Kadere tevekkül etmektir.
Daha fazla üzülme ve lütfen benim için iyi bak kendine.
Seviyorum seni, "yapamadıkların-la" birlikte.
Senin Hayatın
Beni, hayatımı, davranışlarımı yargılayıp sorgulayanlar.
Beni tanımıyorlar, neler yaşayıp, neler hissettiğimi bilmiyorlar.
Yaşadıklarım hakkında en ufak bir fikirleri bile yok ama konuşuyorlar.
Önemli mi peki?
Değil tabii ki!
Çünkü onlar bilmeden konuştuklarını bilmeyecek kadar, cahil olduklarını bile bilmiyorlar.
Yine de kibar-lığımı bozmuyorum.
susup,sadece "defolup" gitmelerini rica ediyorum.
Sende kimseye aldırma. Hatırlat hayatının senin hayatın olduğunu kibarca onlara(!)
Hayat, senin hayatın, istediğin gibi yaşamak hakkın!
Beni tanımıyorlar, neler yaşayıp, neler hissettiğimi bilmiyorlar.
Yaşadıklarım hakkında en ufak bir fikirleri bile yok ama konuşuyorlar.
Önemli mi peki?
Değil tabii ki!
Çünkü onlar bilmeden konuştuklarını bilmeyecek kadar, cahil olduklarını bile bilmiyorlar.
Yine de kibar-lığımı bozmuyorum.
susup,sadece "defolup" gitmelerini rica ediyorum.
Sende kimseye aldırma. Hatırlat hayatının senin hayatın olduğunu kibarca onlara(!)
Hayat, senin hayatın, istediğin gibi yaşamak hakkın!
Renkliler ve Beyazlar
Hiç kimseye kızgın, kırgın değilim.
Nefret etmiyorum,kin gütmüyorum.
Yapılanları,yanlışları,hataları...
Ne aklımda tutuyorum ne içimde taşıyorum.
Yaşadıklarım için pişman değilim ve hiç bir şey için "bu benim başıma nereden geldi" demedim.
Yaşanması gerekenler yaşandı diyorum.
Ben hayata böyle bakıyorum.
Tabii ki de yaşatılanları unutmuş değilim.
Ama dünü de bu güne taşıyamam ki.
"Renklilerle beyazları karıştırmak" kadar saçma olur sanki.
Düşünsene, dünün bu güne sindiğini alalı beleli.
Hiç gerek yok.
Nefret etmiyorum,kin gütmüyorum.
Yapılanları,yanlışları,hataları...
Ne aklımda tutuyorum ne içimde taşıyorum.
Yaşadıklarım için pişman değilim ve hiç bir şey için "bu benim başıma nereden geldi" demedim.
Yaşanması gerekenler yaşandı diyorum.
Ben hayata böyle bakıyorum.
Tabii ki de yaşatılanları unutmuş değilim.
Ama dünü de bu güne taşıyamam ki.
"Renklilerle beyazları karıştırmak" kadar saçma olur sanki.
Düşünsene, dünün bu güne sindiğini alalı beleli.
Hiç gerek yok.
Dip Boyan Gelmiş Baksana
Yorulmuş olmalısın.
Neler gördü gözlerin, neler duydu kulakların.
...ve daha başka nelere eyvallah etmek zorunda kaldın.
Yıprandın, bazen ağlamış-ta olmalısın.
İçine attın,
Yalnızdın,
Bazen kendini avutmak zorunda kaldın.
Biliyorum üç satırda hiç bir şey düzelmeyecek ama boş verip,
Kendine biraz zaman ayırabilirsin galiba.
Kalp kırığın kolay geçmeyecek ama, saç kırıklarını aldırabilirsin mesela.
Kıranları, boş vermelisin kırılan tırnağını değil ama.
Ne zamandır boş verdin kendine?
Dip boyan gelmiş baksana.
Hadi gül!
Alabileceğin yeni ayakkabılar vardır mutlaka!
Neler gördü gözlerin, neler duydu kulakların.
...ve daha başka nelere eyvallah etmek zorunda kaldın.
Yıprandın, bazen ağlamış-ta olmalısın.
İçine attın,
Yalnızdın,
Bazen kendini avutmak zorunda kaldın.
Biliyorum üç satırda hiç bir şey düzelmeyecek ama boş verip,
Kendine biraz zaman ayırabilirsin galiba.
Kalp kırığın kolay geçmeyecek ama, saç kırıklarını aldırabilirsin mesela.
Kıranları, boş vermelisin kırılan tırnağını değil ama.
Ne zamandır boş verdin kendine?
Dip boyan gelmiş baksana.
Hadi gül!
Alabileceğin yeni ayakkabılar vardır mutlaka!
21 Mart 2014 Cuma
Kadınlar Uzaylı mı?
Kadınlara sevdiğinizi söy-leyin, benimseyin, sahiplenin.
"Kadınları anlamak zor" hikayesine çok takılmayın.
Önce uzaydan gelmediklerinin farkına varın.
...ve anlamanın, anlamak istemekle başladığını unutmayın.
Siz konuşurken yalnızca "evet hayır" derken, kadınlar buna "olabilir"i de ekleyebilir.
Bütün fark ufacık bir kaç kelime değişikliğidir.
Hepsi bu.
Aslında kadın erkek değil sadece, tüm ilişkilerde bu böyledir.
Aynı dili konuşmak, aynı kelimeleri kullanmak değil.
Önemli olan karşındakini anlamak istemektir.
Londra'da ki kızın ne demek istediğini anlamaya çalışırken çeviri programları başında, işte bu anlamayı istemektir anlatabiliyor muyum acaba?
Anlamak için dinlenildiği zaman,
anneni de anlayabilirsin galiba.
Ya da kız kardeşini, sevgilini veya çocuklarının annesini.
Detay metay da sevmez kadınlar aslında.
Ne kadar fazla ayrıntıyla uğraşmak zorunda kalırlarsa o kadar bunalırlar gündelik hayatta.
Doğum günleri, evlilik ya da başka özel günlerin tarihlerini hatırlıyor olmakta "detay" değildir ayrıca.
Bunun bir ayrıntı ya da detay olduğu saçmalığnı kim neden uydurdu bilmiyorum ama, kadın-erkek fark etmez, insan içinde sevdikleri bulunduğu günlerin tarihlerini hatırlar sonuçta.
Detay değildir olması gerekendir.
Doğrudur "hadi" diyince hemen öyle evden çıkamaz kadınlar.
sular kontrol edilir,
Ocağa bakılır, pencereler kapatılır.
Balkonda çamaşır varsa yağmur yağarsa ıslanmasın diye toplanır.
Senin ya da senin gibi diğer ev ahalisinin kıyafetleridir onlar!
Yoksa ülke de kaç kadın filmlerde olduğu gibi yaşıyor,
Bir oda dolusu elbise ve ayakkabı arasında seçim yaparken evden çıkmak için geç kalıyor(!)
Mutlu olmak için de gerçekten olağanüstü şeyler istemezler.
Beraber çekirdek işlemek,
Sevdikleri diziyi onlarla izlemek,
Saçların "ne kadar güzel" diyip, aralarında parmaklarını gezdirmek...
Böyle çocukla şeyler kadınları çok mutlu eder.
"Kadınları anlamak zor" hikayesine çok takılmayın.
Önce uzaydan gelmediklerinin farkına varın.
...ve anlamanın, anlamak istemekle başladığını unutmayın.
Siz konuşurken yalnızca "evet hayır" derken, kadınlar buna "olabilir"i de ekleyebilir.
Bütün fark ufacık bir kaç kelime değişikliğidir.
Hepsi bu.
Aslında kadın erkek değil sadece, tüm ilişkilerde bu böyledir.
Aynı dili konuşmak, aynı kelimeleri kullanmak değil.
Önemli olan karşındakini anlamak istemektir.
Londra'da ki kızın ne demek istediğini anlamaya çalışırken çeviri programları başında, işte bu anlamayı istemektir anlatabiliyor muyum acaba?
Anlamak için dinlenildiği zaman,
anneni de anlayabilirsin galiba.
Ya da kız kardeşini, sevgilini veya çocuklarının annesini.
Detay metay da sevmez kadınlar aslında.
Ne kadar fazla ayrıntıyla uğraşmak zorunda kalırlarsa o kadar bunalırlar gündelik hayatta.
Doğum günleri, evlilik ya da başka özel günlerin tarihlerini hatırlıyor olmakta "detay" değildir ayrıca.
Bunun bir ayrıntı ya da detay olduğu saçmalığnı kim neden uydurdu bilmiyorum ama, kadın-erkek fark etmez, insan içinde sevdikleri bulunduğu günlerin tarihlerini hatırlar sonuçta.
Detay değildir olması gerekendir.
Doğrudur "hadi" diyince hemen öyle evden çıkamaz kadınlar.
sular kontrol edilir,
Ocağa bakılır, pencereler kapatılır.
Balkonda çamaşır varsa yağmur yağarsa ıslanmasın diye toplanır.
Senin ya da senin gibi diğer ev ahalisinin kıyafetleridir onlar!
Yoksa ülke de kaç kadın filmlerde olduğu gibi yaşıyor,
Bir oda dolusu elbise ve ayakkabı arasında seçim yaparken evden çıkmak için geç kalıyor(!)
Mutlu olmak için de gerçekten olağanüstü şeyler istemezler.
Beraber çekirdek işlemek,
Sevdikleri diziyi onlarla izlemek,
Saçların "ne kadar güzel" diyip, aralarında parmaklarını gezdirmek...
Böyle çocukla şeyler kadınları çok mutlu eder.
10 Mart 2014 Pazartesi
6 Mart 2014 Perşembe
Müzik Falan Filan
Müzik
Uyku
Kitap
Kahve
Eski Türk filmeleri
Çilek
Mandalina
Karamelli ya da değil
her çeşit çikolata
Anne, babamın varlığı
Kabuklu yer fıstığı
Mutlu olmak için
yetiyor bana
Liste haricindekiler
olmasa da olur.
Bence sen de çok
değişiklik yapma
Mandalina yerine elma
Çikolata yerine
gofret diyebilirsin ama…
Bunlar haricinde bir
şeyi olmazsa olmazın yapma.
Naçizane…
Üzüyorlar.
Sabah kahvaltısını da
unutma!
Önemli.
5 Mart 2014 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)