İstiyorum

Saçmalamak istiyorum bazen, gülümsemek...hatalarımı önemsemeden!
Hatalar yapmak istiyorum, utangaçlığı yüzüme yerleşmeden!
Olur olmadık zamanlarda konuşmak, neyi nasıl hissediyorsam öylece anlatmak!
Kırılanlar olursa olsun çokta umursamamak.
Bazıları önemsiz olsun istiyorum, şu her naneye maydanoz olanlar var ya işte onlardan bahsediyorum!
Ne halleri varsa görsünler yeter ki uzak olsunlar diyorum!
Öyle kalabalıklara falan da gerek yok bir başıma olmak istiyorum!
Etrafımda kusura bakacak kimseler olmasın diyorum!
An oluyor yoruluyorum, nefeslenmek istiyorum.
Hani şu hep bir şeyler isteyenler var ya, işte onların yüzünden soluklanamıyorum!
Gülüp geçeyim diyorum...ve gelip geçsinler istiyorum!
Ama ayakkabılarıyla girmesinler hayatıma izlerini temizlemekte zorlanıyorum
Lekesiz çamursuz beyaz dünyamı kirletmesinler istiyorum(!)...

Biraz Dua Edelim

Kalk gidelim Allah büyük biraz dua edelim.
Gerçekleşmemiş hayallerin üzerine sünger çekelim.
Vardır bi hayır deyip tebessüm edelim.
Hayalleri hiç kurmadık farz edelim .
Hem o zaman bu kadar üzülmeyiz.
Kurulmamış hayallere zaten içerleyemeyiz.
Hem hayal kurumca bize mi verecekler zaten bulutları?
Dokunamayalımda zaten bulutlara tek masum onlar kaldı yaşanır yapan hayatı!
Bizim de gökkuşağı olsun en güzel hayalimiz; nasıl olsa çıkacak yağmur sonrası!
Hem düşünsene gerçekleşmiş bir hayalimiz olur çıkınca gökkuşağı!

Siktirsinler

Bir çok şey var olmaması gereken hayatımda, hiç olmasalardı daha güzel olurdu dediğim insanlar mesela! 
Ne onlara gerek vardı aslında ne varlıklarına kaderdi belki de elimde olmadan girmeleri hayatıma! 
Aslında kadere suç atmakta kendi aptallığımı gözardı etmeye çalışmak galiba(!) Neyse...
Anlatmak isterdim içimden ne varsa vurabilmeyi dışıma, ama yeteri kadar küfür bilmiyorum onlardan bahsederken kullanabileceğim cümle aralarında(!)
Bildiklerim de yetmiyor ki isimlerinin yerine koymaya!
Ben küfür etmiyorum, hak edene hakkını veriyorum.
Adam oldular da ben mi sevmiyorum?
Sözüm ona bir adım geldiler ben mi kaçıyorum.
Hem gelmesin siktirsin gitsinler zaten daha fazla tahammül edemiyorum!
Olması gereken çok şey yok yanımda, biraz tebessüm güzel olurdu galiba yanaklarımda!
...ve kendime vakit ayırmayalı çok oldu, kendimi en çok ben seviyorum oysa!
Özlediklerim var uzaklarda, zaten sarılmak istediklerim hep uzakta!
Oysa ne de yakışırdı bana, onların yüzüne karşı bildiğim bütün güzel kelimeler dudaklarıma! 

Mal

Bir çok "neden?" var, "çünkü" ile başlayıp mantıklı açıklamalar bekleyen hayatımda!
Hiç bir cavabım yok kendimi bile inandırabileceğim oysa!
Yaşadıklarımı yaşarken mutlu muydum bilmiyorum ama; bunca zaman mutlu etmek için yaşadığım ortada! 
Öyle çok verdim ki sahip olduklarımdan mutlu etmek adına herkese birer parça!
Elimi neye atsam hep bir şeyler eksik şimdi hayatımda!
Tahammülüm bile kalmamış kendime, verdiklerim sonrasında!
Beklentileri olanlar vardı, hiç beklentim olmadı!
Hep bir şeyler isteyenler vardı, kimseden bir isteğim de olmadı!
Bir çokları bir şeyler için yanımdaydı, ama en acısı da kendilerine bir değer biçebilecek kadar küçülmüş olmalarıydı!
Üzülüyorum ama böylesini kasap vitrinine takıp kıçına çiçek takmalı(!)
Zira bir bedel karşılığı alınabilenin "maldır" sözlükteki karşılığı(!)...

Sigara Var mı?

Sebebi yok yaşadığım bir çok şeyin.
Uyanışlarım, adımlarım ya da kahkalarım ezbere belki de bir çok yaptıklarım.
Öyle bir kırgınlık, kırıklık bu kadar mı yorar bir insanı yaptığı onca aptallık?
...Aptallıklarım vardı inanmak gibi, akıllanmayıp bir türlü sonrasında da aynı hataya düşmek gibi...
Yok "estağfurullahı" falan, çok çektim aptallıklarımdan..

-Sigara var mı? Sigara?

Bir Başına

Zor zamanlarım oldu kimse yoktu yanımda... ihtiyacım oldugu zamanlar yanımda olmalarına.
Kimseler yoktu yanımda sendelerken tutmak için uzandıgımda...
"Bir başına"
olmanın söylendiği kadar kolay olmadığını dibine kadar hissettiğim zamanlar oldu yalnızlığımda; sesim duvarlara çarpıp dönerken yine bana...
Çok tokat yemişligim var sesimden yanaklarıma.
Sanmıyorum olmaz artık o eski ben bundan sonra...
Zira kimse tanıdığım gibi degildi ihtiyacım olduğu zamanlarda!

Mükemmel(!)

Herkes mükemmel olduğu için(!) benim de mükemmel olmamı bekliyorlar! 
Sanırım kusursuz oldukları için insanlar, kusurlarımı bir türlü hoş göremiyorlar!
Hiç yanılgıları olmadığı için belki de, hatalarımı yüzüme vuruyorlar! 
...ve Onlar gibi gökten zenbille inmediğim için hep bir yabancıyım içlerinde aynı havayı soluyor olsak bile(!)
"Küçük dağlarıda yaratmışlığım" yok ki onlar gibi, "gram" hatasız bir hayat sürebilmem mümkün değil ki(!)
Hiç "kırılmamış"(!) oldukları için olabilir mi acaba? 
Kırgınlıklarım tebessümlerimde bile ortaya çıkınca, uzaydan gelmişim gibi bakmaları bana(!)...||

Biz Bu Satırları Okurken

....
Zaten acıyor sırtımızdaki yaralar. 
...ve biz bu satırları okurken o yaraların sahipleri çoktan uzaklaştılar.
Neden güvendik insanlara bu kadar ve daha bir çok soru hep cevapsız kalacaklar.
Bizde gidelim diyeceğim uzaklara ama, hiçbir işe yaramayacak aklımızdakilerde bizimle gelecek olduktan sonra.
...ve aklımızdan uzaklaşabilecegimiz bir uzak var mı acaba?

Ben değil...!

Ben küfür etmiyorum, ettiriyorlar
Kızmıyorum, kızdırıyorlar
Ben küsmüyorum, küstürüyorlar
Kırılmıyorum, kırıyorlar 
Sevmeyen ben değilim, değer vermeyen onlar
Sözünü yiyen ben değilim, sözlerini yiyorlar 
Usanmıyorum, usandırıyorlar 
Yemin ederim bazen bıkıyorum, daraltıyorlar 
Hatasızım demiyorum ama yalan da söylemiyorum 
Yanlışlarım yok değil ama sırtımı dönmüyorum
Birilerini tabi ki kırıyorum ama kimseye de yokmuş gibi davranmıyorum!
Tabi ki gel gitler yaşıyorum, ama kıvırmıyorum anlatabiliyor muyum?
...

Mesela

Çok konuşuyor bazen kimi insanlar! Haklı haksız, olur olmadık.
Herkes herşeyi biliyor ve bu benim canımı çok sıkıyor!
Sussalar mesela sadece iki dakika... Her şeyi de bilmeyiverseler sözde hakkımda! 
... ve defolup gidebilirler mesela o bilmem ne yaptığım yılan dili değmiş laflarıyla!
Öyle küçük dağları yaratmış, haddini bilmez varlıklarıyla...
havada burunlarını alıp yanlarına, toplayıp en ufak toza kadar; ne varsa onlara ait hayatımda sadece gitseler mesela!
Öyle gerek yok tarifi imkansız uzaklara falan da, gözüm görmesin bu bile "paha biçilmez" mutluluk için yeter bana!
Kendi başıma bıraksalar beni mesela, içine ettiğim "doğrularıda" kendilerine kalsa...
Onlar kendi "doğrularıyla" ben bir başıma, kalakalsa herkes kendi hayatıyla baş başa!
...ve hiç bir şey göründüğü gibi değildi mesela kişilerin bazıları kişi bile değildi!
Öyle yordu ki kimi yavşaklar beni; hakettikleri halde bulamıyorum kendimde en güzel küfürlerimi edecek hali!
Oysa ne kadar da açacaktı küfürlerim hepsini! 

Birisi

Birisi olsun diyorum hayatımda sadece bir nefes mesafesi uzağımda.
İki adım ötesinin uzak sayılacağı ve eli saçlarımda…
Aynı yemekleri sevsek mesela; çok güzel mantı yapamasada en çok sevdiği yemek O’nun da mantı olsa.
Hem çok güzel yemek yapmasada olur, O’nu çok sevmem için yemek kitabı yazması gerekmiyor ayrıca. 
Melemen,makarna sonra kırılan iki yumurta… Değişiklik yaparız yaparız arada, bazı akşamlar kahvaltı bile yapabiliriz hatta.
Göz göze yenen zeytinin tadı da başka olur ellerinden yeyince mutlaka.
…ve istediği her şeye karışsa; kılığıma, kıyafetime, saçıma.
O’ndan başka beni kimin nasıl gördüğünün bir önemi olmazdı zira.
Her şeyim olsa; mesela gömleği bulmak için bile O’na muhtaç olmak güzel olurdu galiba.
Dizinde seyredilen türk filmlerinde bütün sahneler güzel olurdu mutlaka…
Kumanda O’nda bile durabilirdi elleri saçımda olduktan sonra.
Aynı şarkıları sevelim mesela…
Aynı cümlelerin altını çizelim kitaplarda…
Aynı şeyleri hissediyor olalım ne yaşıyorsak yaşadıklarımızda…
Kurulan hayallerde ve her adımda O yanımda olsa.
Bir de tutsun ellerimden birlikte gidelim Fener’in maçlarına.