Bamya

Çıktığım hiç bir yol sonrası çıktığım gibi kalamadım.
Her adımda biraz daha başkalaştım.
Yaşadığım onca şey....
Değişti olana bitene bakışım.
Kendi gibi kalamıyor insan.
İlk hali,
İlk el, el değmemiş, yıpratılmamış falan.
Yaşadıklarınla yoğuruyor seni zaman.
"Yedisinde neyse yetmişinde de o" değilmiş zaten insan.
Öyle bir an oluyor!
Anlıyorsun "yapmam" dediklerini yaptığın zaman.
"Huyum" der bamyayı yemeyebilirsin.
Kalabalıkta dün olduğu gibi bugün de kendini huzursuz hissedebilir...
Önceden olduğu gibi yine "gelmiyorum" diyip gitmeyebilirsin.
Yada "kendini bildin bileli uykuyu çok seviyor" olabilirsin.
...ama bütün bunlarda olduğu gibi sana bırakılmayan şeylerde var bilirsin.
Bazı şeylerin "bamyayı sevmiyorum" diyip sofradan kalkmak kadar kolay olmasını bende isterdim.
Ama tüm yaşadıkların senin tercihin değil ve çok "huyumdan" vazgeçtim.
An olur bazen vazgeçmek zorunda kalırsın bilirsin.
Zaten hiç bir zaman eve de çıktığın gibi dönemezsin...
Gördüğün, yaşadığın onca şey. ..
Hergün biraz daha değişirsin.

Pardon unutmadan...
Bir de ülsere sebep olan insanlar var...
Bamyanın ise ülseri önlemede önemli bir etkisi var.
Bol limonlu bol bamya yiyin!

Çorap

Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. 
Ben de öyle. 
Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime.
Kılığıma kıyafetime...
Çorapsız da basıyorum artık yere.
Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle.
Nane limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de.
Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklerime.
Çok sıcak yada soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi bir kaç gün gene.
Olur biter
Geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen,
Geçip gitmeyen.
Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama...
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana....

Bu Bir Kişisel Gelişim Yazısı Değildir

Herkesi, her şeyi seviyorum.
Olan biten iyi kötü ne varsa, hepsine eyvallah ettim.
Her şey iyi olacak dedim,
"Daha yürünecek çok yol var" diyip yola devam ettim.
Desemde inanma....
Buraya kadar kişisel gelişim yazısı tadı kalsın istedim damaklarda. 
Zaten az kaldı papatya çıkaracaklar nerdeyse ocakta(!)
Bir kere herkesi sevmiyorum. 
Bu konuda seçiciyim kişiliği olmayanları sallamıyorum.
Bir kimlik taşıyor olmaları beni ilgilendirmiyor.
Belki de adam oldukları için değil nüfus sayımında zorlanmamak için devlet kimlik veriyor(!)
Bunun doğru olmadığını kim biliyor?
Olan biten hiç bir şeye de eyvallah etmedim.
Öyle bir aptallığı da hiç bir zaman benimsemedim.
Bir şey olup bitemez!
Oldu bittilerle bir hayat sürdürülemez.
"Bir gün" yada ertesi gün, her şey çok iyi olmayacak hayatta.
Böyle bir beklentim de olmadı hiç bir zaman asla.
Yeniden doğmuş gibi hissettiğim anlarda,
Hiç bitmeyecek gibi yaşadığım sıkıntılarda her zaman olacak mutlaka.
İyi ve kötü hepsi olacak ama...
Hem karıştırmayalım lütfen burası cennet değil dünya. 

Değer

İnsanlar hiç bir zaman çok sevmediler beni....
Zaten ben de çok sevmedim hiç birini.
Ne vazgecilmezleri oldum.
Ne de vazgeçilmezim oldu hiç biri...
Farklıydık insanlarla onların çıkarları vardı, benimse doğrularım ve hayatımın olmazsa olmazları. ..
Mesela hiç sevmedim yalanı.
Vazgeçilmezim olan insanlar olsun isterdim.
Birileri için ağlayabilmek ve birilerini özlemek.
Zaten nasipte olmadı özlenmek.
Hep başkaları suçlu değildiya.
Benim de kusurlarım olmuştur mutlaka.
Mesela üç maymunu oynamamakla, hata mı ettim acaba?

Biliyorum kalpsiz gibi görünüyorum.
...ama değilim.
Sadece hak etmeyene prensip olarak değer vermiyorum.
"Değer" dediğin keza, ağaçta yetişmiyor sonuçta. ..
....

Orospu Çocugu

Şu yalanla dolanla "Hayal satanlar" var ya, sonrasında hiç bir şey yokmuş gibi insanların hayal kırıklıklarına rağmen gülebilenler...
İşte onlar "kahpe çocukluğunun" en iyi müşterisidirler! 
Suratları kösele,
"Ar damarı" çoktan rafa kaldırılmış gereksiz bir deyimdir bedenlerinde! 
...ve orospu kime denir biliyor musun?
"Vizite ile çalışana" değil, eğer öyleyse yanlış düşünüyorsun!
Hayatın kimi ne ile sınadığını,
Ne ile karşılaştırdığını,
...ve maalesef kimi neye mecbur bıraktığını,
Bilmiyorum,
Bilmiyorsun.
Ön yargılardan kurtulup
Saygı duymalıyım,
Saygı duymalısın!
Ama işte bazıları var ki, "orospuluk" kimseye yakışmaz onlara yakıştığı gibi!
Seni hayal kırıklığına uğrattıklarında,
Yarı yolda bıraktıklarında,
İyi niyetini "aptallığa" yorduklarında,
Gözyaşın gülmelerine engel olmadığında...
Sonra hiç bir şey olmamış gibi başlarını yastığa koyunca uyuya kalanlar var ya..
İşte bunlar, hem orospudur,
Hem orospu çocuğudur!
Peki benim terbiyesiz olduğumu mu düşünüyorsun?
Eğer öyleyse yine yanlış düşünüyorsun!

İnsanoğlu yeteri kadar kelime türetemeyip, harf üretemediyse suç benim mi ?
Neticede en iyi şekilde anlatabilmem gerekiyor düşünüp, hissettiklerimi!
...ve bunun için özenle seçiyorum her bir kelimeyi(!)...
.....

Sağlıklı "Beslenme"

Hayat senin yaşamak istediklerin değil,
Kendisinin ne verdikleriymiş.
Kimsenin arşınına göre bez vermezmiş,
Önemli olan verdikleriyle yetinebilmekmiş.
Hiç birimiz film kahramanı değiliz,
Bazı şeylere gücünün yetmediğini kabul etmek gerekirmiş.
...ve mutluluk elde edebildiğin kadarıyla, yaşadıklarına eyvallah diyebilmekmiş.
Kurulan her hayal gerçekleşmeyebilirmiş,
Zaten hayal kurmak yorgun bir günün ardından oturduğun koltukta tatlı bir uykuya dalıp güzel rüya görmek gibi bir şeymiş. ..
Bir nevi gerçeklere mola vermekmiş.
Gülmek gerçekten önemliymiş,
Tebessüm edebilmek güzel giyinmek kadar mühim bir şeymiş.
Mesela allık yüzde bir çok şeyi kapatabilirmiş ama üzüntüyü gizleyemezmiş.
Oysa gülmek hiç bir fondotenin yapamayacağı kadar bir kadını güçlü gösterebilirmiş.
Bolca çikolata yemeliymiş,
Hayatı tatlandırmak yol üstünde bir bakkaldan alınan çikolatayla bile mümkün olabilirmiş.
Fazlası tatlar ve mutluluklar için fazlasıyla bedel ödenirmiş.
"Dinlemem değil" her şarkı dinlenmeliymiş,
Kulak verilse her şarkının seni anlattığı görülecekmiş.
Ucuz yol üstü lokantalarında yemek yemeliymiş
Sağlıklı sağlıksız. ..
Önemli olan yaşadıklarından tat alabilmekmiş.

Sağlıklı beslenmek mi?
İlahi ben güldürdüm kendimi.
Hayatımızda onca zararlı insana yer vermiyoruz sanki...
.....

Deve

Ne kadar fazla,

Sevip,

Güvenir,

Değer verirsen,

O kadar fazla üzülüyorsun,

Üzgünüm ama oyunun kuralı bu!

Kaybediyorsun.

“O yapmaz” dediklerimiz,

Bal gibi yaptılar(!)

Gitmez denilenler gittiler.

“Asla olmaz” dediğimiz ne varsa, oldurdular girip çıkarken hayatlarımıza!

Bilemiyorum ama, fazla iyi niyet, aptallığın eş anlamlısı mı acaba?

Sahi bir deve vardı dikenin yaradığı(!)
Nerde o haberi olan var mı?

Seviyom

Ben güzel şiir yazamam
Son çıkan filmleri falanda bilmem
Zaten bilmediğim bir şeye de laf olsun diye biliyorum demem.
Komik olur...
Nerde nasıl eglenilir
En güzel yemek nerde yenir onlarıda bilmem.
Zaten ressamın ne anlatmaya çalıştığını da hiç bir zaman çözemedim. 
Hatta kaba biri bile sayılabilirim.
Canım sıkılırsa küfür de ederim.
Kapıyı da çarparım
Kumandayı da fırlatırım.
Haneme artı olarak yazılacak pek bir şey kalmadı farkındayım.
"Geliyorum" yerine "geliyom"
"Biliyorum" yerine "biliyom"
Derim çoğu zaman
...ama olmadığım biri gibi davranacak kadar da aptal olmadım hiç bir zaman.

Kızınca gidiyorum
Değer verdiysem küsüyorum
Elimde değil kolay alınıp üzülüyorum. ..
Ben buyum.

Bir de sevince çok "seviyom"..
.....

Affetim

Her ne yaptımsa, 
Ne yaşadımsa,
Ne yaşattılarsa,
Bana ne yaptılarsa,
Bitti...toplayıp kaldırdım hepsini kırk kilitli sandığa. 
Her ne yaptımsa benim boynuma...
ve her ne yaşadımsa doğru yada yanlis, yaşanması gerekiyordu belki de sevabıyla gunahıyla.
Her şeyin güzel olmasını bende isterdim ama hükmedemiyorsun her şeye galiba.
Şekil verip çizmek istedigin kendi hayatında olsa.
Ben güzel resim yapamazdım zaten okulda da.
Tamam,tamam! Daha açık konusuyorum bıraktım gururu kibiri bir kenara...
Gücüm yetmedi bazı şeylere, olmasını istediğim halde olduramadım hayatta.
Belki de hafif bir tebessümle "önemli olan katılmaktı" demek gerekiyor yaşadıklarına.
ve...
Bana ne yaptılarsa,
Ne yaşattılarsa,
Affettim herkesi...
Önemli değil bundan sonra.
Ardımda bıraktım,
Rafa kaldırdım,
Unuttum,
Çöpe attım.
Var olanı yok saymak adına yapılabilecek ne varsa yaptım.
Bıraktım yaptıkları yanlarına kâr kalsın(!)
Haklı olmak istemiyorum,
Hesap gütmüyorum,
Gün olur devranda dönmesin istemiyorum.
Kimin ne hali varsa görsün
Banane... ben oynamıyorum...

Kaç Oldu Yaşım

Geceleri uykum kaçmasın,
Sabahları mutlu uyanayım, 
Yalan sözler duymayım,
Hayal kırıklığı yaşamayım, 
Şu her şeye bir şey diyen "elalem"i unutayım,
Bir adım öte giderek hatta hiç umursamayım,
Kafama bir şey takmayım, 
Olur olmadık şeyler için bunalmayım, 
"Boşvermek" bence çağın buluşu, 
Kıymetini bilip bol bol kullanayım,
Giden olursa ben "iki kere gideyim"
Bir adım gelen olursa ben de bir adım gideyim...
Zira fazlası zarar, yaşım kaç oldu artık bunu öğreniyim...

-İstiyorum.
.....

Kanatlarım Yok Benim

Çok iyi biri değilim kanatlarımda yok zaten biliyorum.
...ama kimse içinde hiç bir zaman art niyet beslemedim.
Sütten çıkma ak kaşıkta değilim,
Ama sütü bozukta değilim.
Ne birisini kandırmışlığım var,
Ne aldatışım,
En fazla herkes kadar küfür ederim.
"Bu zamanda" standartlara oranla sanırım iyi biriyim(!)
En azından kimsenin sırtında hiç olmadı el izim.
Yanılgılarım, yanlışlarım herkes kadar,
Mutlaka hatalarımda var...
ama sırtımı dönüpte, arkamdan baktırdığım insanlar hiç olmadılar. .
.....

Oldu Bitti

Kimseyi bilerek kırmadım, kırmak istemedim, istemezdim... özür dilerim.
Yeterli değil belki de, bir söz ne melhem olacak ne de kırıklara iyi gelecek ama bilmiyorum ne desem... 
Özür dilerim işte. ..
Hatalarıma sahip çıkıp ben haklıydım demek gibi bir niyetim de yok...
Yok değil, başkalarının hataları da tabi ki çok. 
Ama kendi payıma kimsenin hatalarının çetelesini falan tuttuğum da yok.
Oldu bitti,
Kapandı gitti.

Süprüge

Damarına basmadığınız her kadın bir melek...
Kıymetini bilin,
En güzeli, kızınca binecekleri bir süpürgeleri olduğunu hatırlatacak kadar üzmemek...
ve işte bu yüzden, onlar konuşurken başını ilgisizce başka yöne çevirmemek...
Yoksa "boşver" dediklerinin "ne kadar önemli" olduğunu anlıyorsun, yokmuşun gibi davrandıklarında...
ve fazlasıyla kırabilirler "kalplerini kırdığını" düşündürdüğün zaman onlara.
Evet bir çocuk gibi küçük şeylerle mutlu olabilirler ama, eğer önemsemezsen yine o "küçük şeyler" için çok mutsuz edebilirler kolayca...
"Burundan gelen süt" vardır hani, bilmem anlatabildim mi acaba?
Kırılan tırnaklar,
Sactaki kırıklar,
Yada yeni rengiyle "hiçte istenildiği gibi" olmayan saçlar,
...ve sevdikleri ayakkabının kırılan topuğu için gözleri dolacak kadar büyümeye inat çocuk kaldılar.
Topuktan tırnaklara bağlıyken sevdiklerine bu kadar...
Bir başka sevdiği senin, "boşvermesi" O'nun değer verdiklerine, O'nun canını kim bilir ne kadar yakar.
Unutmadan!
Kadınlar kırıldığı zaman, eğer isterlerse binebilecekleri bir süpürgeleri var....

Sonra...
...

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Avogadro

Kimseyi çok ciddiye almayın,
Bırakın konuşsunlar. 
İstediklerini söyleyip, her şeyi bildiklerini sansınlar. 
Ne incilerin dökülür, ne senden bir şey eksilir! 
Hem konuşsalar ne çıkar? Hemen onu da söyleyim, o sözlerden çok güzel balon çıkar! 
"Sallıyorsun" havaya gözden çok güzel kayboluyorlar(!) 
Ayrıca şu akıl verenlere bir sorum olacak, lütfen cevaplasınlar! 
Kendileri "avagadro sayısını" mı buldular yoksa "suyun kaldırma kuvvetini" mi insanlığa kazandırmışlar(!)
Neden olmazlarsa olmazmış gibi davranıyorlar?
"Her şeyi biliyorlarsa" komik olduklarını niye bilmiyorlar?
Onlara tüm söyleyeceklerim bu kadar.
Sende her söylenene takılma.
"Işığı gören geliyor" diyip yürüyeceksin aldırma.
Ister gül ister ağla, herhangi bir şeyde başka bir şey veya...
Kimse ne yaşayıp ne hissettiğini senden daha iyi bilmiyor unutma.

miş,mış...!

"Kimse göründüğü gibi değilmiş" 
"Kimse seni annen kadar düşünmezmiş" 
"Kendini, uğruna paraladıkların, bir gün bunu unutabilirmiş" 
"Gitmem diyenler gidebilirmiş" 
...ve "Gitmelerine sebep hataların değil, hatalarını bahane etmeleriymiş"
"Yoksa benim melek olmadığımı onlar bilmiyorlarmıymış(!)" 
"Çok beklenti içine girmemek gerekirmiş" 
"Bir tebessüm dahi olsa, beklenti içine girdiklerinin gitmesi küçük kıyamet gibi bir şeymiş!"
"Herkes yalnızmış"
"İnsan kendine sahip çıkmalıymış"
"Olur da sırtını başkasına dayarsan, arkan mutlaka boşa çıkarmış."
"İnsanların sözleri kişilklerini yansıtmazmış...eğer öyle olsaymış hiç kötü insan olmazmış"
"Ön yargılı olmamak lazımmış çünkü hayat zıtlıklarla beraber yaşanırmış"

Mesela:
....
"Her şey göründüğü gibi olsaymış herkesin en azından insan olması lazımmış(!)"
...."veya kahve o rengine rağmen, damakta güzel bir tat bırakmazmış."
"Aldanma-mak gerekirmiş",
"Ön yargıları bırak-malıymış"...
"Bir şeyin güzel olması, benim içinde güzel olacağı anlamı taşımazmış"
"Her şeye, herkese şans tanımalıymış"...
"Kötü sanılan şeyler belki de o kadar kötü olmazmış"

Gördüm,
Öğrendim. ..
Babam haklıymış.
...ve

Çaylar mı Soğuk?

Çaylar mı soğuk benim mi tadım yok?
Demli çayın, açıktan neden herhangi bir farkı yok! 
Canım istemiyor, yemeklerde güzel olmayan ne?
Oysa benim "yemek seçmek" gibi bir huyum da yok.
Kahvaltının mutlu etmek gibi bir özelliği yok bence.
Eğer sen mutluysan kahvaltı hoş geliyormuş galiba göze...Olabilir mi? Bilmiyorum veya neyse!... 
ama kayısı reçelinden fazlasına ihtiyacım var mutlu olmak için şu günlerde.
Konu günler de değil yada erken uyanmak,
Gece uyuyamakta değil sonrasında bütün gün ayakta kalmaya çalışmak.
...veya daha yolu yarılamadan yağmura şemsiyesiz yakalanmak..
Hem mutlu ederdi beni yağmurda ıslanmak.
En çok sevdiğim pantolon, giymek istediğim zaman kirli sepetinde olabilir
Annemi de anlayabilirim ama konu oda değil!
Anlatamıyorum, anlamıyorum
Kendimi nereye koydum, beni bulamıyorum. ..
......

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Dondurma

....
Benimle dondurma yer misin? 
Sonra da lunaparka gidelim.
Birde her şeye boş verelim.
Unutmadan!
Çimlerin üstüne yatıp birde kahkahalarla gülelim...

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Yapamıyorum

Ne kırılmamış gibi davranabiliyorum,
Ne kızmamış gibi durabiliyorum,
Ben, hiç bir sey yokmuş gibi yapamıyorum.
Hissettiğim neyse yüzümde,
söylemek istediklerim dilimde.
.... ve kimsenin yüzüne gülmedim "bir gün lazım olur" diye.
Çekilmez birisi olduğumu biliyorum,
"Renkli bir kişiliğim olmadığının" bazen bende farkına varıyorum.
Hem haksızda sayılmazlar daha "oyun" oynamayı bile bilmiyorum(!)
.....

Tuzu Uzatır mısın Hayat'

Kırılmak Derken?

Artık kimseye kırılmıyorum, gerçekten kırılmıyorum. 
Çünkü kırılmak için bir beklenti içine girmek,
Verdiğin değerin karşılığını görememek, 
Karşındakine yada karşındakilere
kucak dolusu anlamlar yuklemek gerek.
Ama ben artık vazgeçtim. 
Icimde üç maymun...
Görmüyorum,duymuyorum,bilmiyorum. 
Kırılmaya o kadar alışmışken,
Artık kırılacak kadar kimseye değer vermezken... 
Şey...Kırılmak derken?...
....

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Aldırmıyorum

Söylemek istediklerimin, istediğim gibi anlaşıldığını hiç sanmıyorum. 
"Ne demek istediklerime" kendilerince anlamlar yüklemelerini de hiç anlamıyorum. 
Anlaşılmayışım yada yanlış anlaşılmam da nedendir bilemiyorum. 
Oysa bir şeyler anlatmaya çalışırken en fazla, beyaza "ak", hayale "düş" diyebilirim.
Gülüyorum...
Ama galiba asıl mesele insanların duymak istediklerini söylemeyişim. 
Aldırmıyorum...
....

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Öğrendiğim bazı seyler var...
Guvenmemek gibi mesela ve çok sevdiklerinizin kaypak olabileceği gercegiyle karşılaşmak gibi sonrasında.
Herseye ve herkese katlanmak kolay, çok güçlü bile olduğunu düşünebiliyorsun o zaman ama asıl zayıflık sevdiklerinin yaptıkları karşısında aciz kalınca çıkıyor ortaya.
Sorun bende mi  ve "çok güzel ortada bırakılır" mı yazıyor alnımın ortasında ....
İnsanlar bu yüzden mi birbirleriyle yarışıyorlar beni yarı yolda bırakmak için acaba?

Unutma

Kaderinle iyi geçin çünkü hiç bir zaman O'nu yenemeyeceksin... 
Sonra zamanla da yarışmaya kalkma,
Bu kaybedeceğin bir yarış için, bile bile lades demekten başka bir şey olmayacak ayrıca! 
Bırak nasıl istiyorsa öyle geçsin, 
Zaman, içinde en büyük ceza O'nu "umursamamak" olacaktır aslında. Rahat ol, kasılma!
Hata ve yanlışlarınla mutlu ol... onların bir parçan olduğunu aklından çıkarma. 
Hem "hata yapmak için" yaşıyor olmak gerektiğini unutma!
Hatalarından dolayı seni eleştiririp burun kıvıranlara da aldırma!
Kırılma ve çok takılma!
Unutma ne kadar çok "takılırsan" o kadar çok yavaşlayacaksın!
ve sen o kadar güçlü biri değilsin herkesin düşüncelerini umursayamazsın!
O kadar geniş omuzlarımız yok, taşıyamazsın!
Gülüp geçebilmekte saklı hayat biraz da, unutma! ...
....

Hoşuma Gidiyor

Hoşuma gidiyor insanlarin istedigi gibi davranmamak ... ve her dediklerine "evet" diyip,
Sevmeleri için boş yere çabalamamak.
Onlar için değil de, kendi bildiklerimle yaşamak ve
burnumun dikine yol almak.
Doğru yada yanlış burnumun dikine gittiğim yollar...
Kimseden bir beklentim yok, olur da düşersem zaten kaldırmasınlar.
Hoşuma gidiyor kendimi sevişim...ve mutlu olmak için kimselerin sevişini beklemeyişim.
En güzel şarkıdan daha güzel " iyi ki varsın" derken, kendimi dinleyişim.
Insanların arkamdan konuşmaları,
Hoşuma gidiyor sadece yokluğumda var olma çabaları(!)
Allah yardımcıları olsun inşallah anlarlar bir gün ne kadar zavallı olduklarını. ...

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Göbek Atsınlar

Bir türlü çok medeni biri olamadım ve "medeni bir insan gibi davranıp" kıskanmayı bir kenara atamadım.
Bunun söylendiği gibi "güvensizlikle" falan alakası yok(!)
Ayrıca "Kıskanmayı güvensizliğe" bağlayanlara da akıl erdiremiyorum, acaba daha mantıklı bir açıklamaları mı yok?
Komikler! 
Neyze, zaten böyle bir konuda başkalarının hakkımda ne düşündüğünün de çok önemi yok! 
Düşünmeye değmezler!
Herkesin doğrusu kendine...
Sevdiğine dikilen yavşak gözlere,
Olur olmadık sözlerle uzanan dillere,
Tahammül edebilecek kadar adam "medeniyeti" içine sindirmişse...
Varsın "adamlığını" bir düşünsün benim "medeni" olup olmadığından önce(!)
Neyse...
Dedikleri gibi olsun "geri kafalı" oluyum ben(!)
Önemli değil yineliyorum, herkesin doğrusu kendine.
Kim nasıl mutluysa öyle yaşasın gönlünce.
Bu konuda kimsenin düşüncesine karışmadığım gibi, karışmasın benim doğruma da kimse.
Ben mutluyum "geri kafalı" hallerimle.
Uzanamaz kimsenin eli O'na,
Bakamaz kimse mesela,
"Medeni bir beyefendi" olacağıma söz veremem, çıkarım insanlıktan değmemesi gereken gözler O'na dokunursa.
Elimde değil, benim olan benimdir!
İyi biriyimdir yoksa, kimsenin tavuğuna kış demedim bu yaşıma kadar daha.
Kıskanmanın "medeni olmakla" ne alakası var anlayamadım ayrıca,
Ben mi gerizekalıyım acaba?
"Kıskanmak" haricinde çok "beyefendi" davranabirim,
Ama sahiplenince kıskanmaksa... "medeni olmak" ters bana(!)
Neyse...
Benim örfüm adetim bildiğim bu kadar,
Böyle öğrendim, böyle geldim bu yaşıma kadar.
Geri kafalı olduğumu söyleyip, Erkeğim diyipte kıskanmayanlar...
Ağda yaptırıp, kaşlarını aldırsınlar "kaymak" gibi erkek olurlar(!)
Mesela altın günleri katılsınlar,
Kısır yiyip,
Göbek atsınlar. ..
....

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Kaç Kere

Daha kaç yenilgiye kaç kere dayanabilirim,
Kaç başlanıç daha yapabilirim,
Daha kaç kere düştüğüm yerden kalkabilir,
Kaç defa kandırılabilirim?....ve buna tahammül edip "sağlık olsun" diyip gülebilirim! 
Bilmiyorum...
Kaç kere daha kaçanları beklemeliyim?
Kaçıncı aldatılışta akıllanabilirim?
Onca yüze söylenecek,
Onca sözlerim,
Kaç kere daha yutabilirim?
Daha kaç kere başkalarının yerine kırılabilirim?
ve kaçıncı kırılışta artık başkaları için kırılmaktan vazgeçebilirim?
.....

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Çekmeceler

Cocuk olmak istiyorum: Çekmeceleri karıştırmak
Çekmecelerden başka hiç bir şeyle kafamı karıştırmamak.
Canım istediği zaman orayı burayı birbirine katmak
Yeni çıkan dişlerimi kimin kollarındaysam onun omzunda kaşımak...
Canımı sıkarlarsa diledigim gibi gibi ağlamak...ve tek düşmanım vazolar olsun sadece onlarla savaşmak. ..
Şöyle dursun şimdiki yaşlarda mutlu olmak için güzel sözler duymak...
En büyük mutluluk olsa gerek biberonda ılık sütle uyuya kalmak.....
....

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Hiç bir şey

Hiç bir şey hatırlayıp düşünmek istemiyorum, öylece yaşayıp gidiyim diyorum. 
İçinden çıkamadığım sorular, mutlu etmeye yetmeyen cevaplar... 
Kandırılışım, aldatılışlarım öylece bir kenarda kalsınlar! 
Ne yaşanmışsa, ne olmuşsa yada geriye ne kaldıysa öylece kalsınlar yaşandıkları anlarda. 
Sanki hiç olmamış gibi sanki yaşanmamış gibi belki çokta mümkün değil ama unutmak en güzeli! 
yada unutmuş gibi yapmak belki... 
Bir kırgınlık var üstümde sanki... ve bir halsizlik yoran beni ve beni halsiz düşüren bir türlü unutamadıklarımdır belki....eskiler aklımda o kadar yeniki sanki şuan gibi yoruyor brni.
Yorgunluğum geçmişin geçmeyen halsiz düşüren yüzüdür belki !

Çay Kahve

Cevaplanması gereken sorular var aklımda, kendimi affedebimek adına!
Kendimi inandırmalıyım değmeyecek insanların girmediğine hayatıma(!)
Ne kadar da üzmüşüm kendimi hoyratça ve ne kadar da çok girmişim kendimin günahına!
Kimseler değilmiş mutsuzluğuma sebep ve kimseler üzemezmiş beni, ben izin vermesem aslında.
Ne desem kendime ve nasıl söz geçirsem vicdanıma, en az herkes kadar ben de değerliydim oysa!
Bu kadar hoyratça harcarken kendimi, nasıl da sırt dönmüşüm sadece birtane ben olduğuna!
İçimde "halının altına süpürüp" ötelemeye, gerek yok aptallıklarımı kendimden gizlemeye!
Sanki "ağaçta yetişiyormuşcasına" nasıl da hiç etmişim kendimi boşu boşuna!
Cevap veremediğim bir çok soru var aklımda!
Neden hep ben fedakarlık yapmak zorundaydım mesela?
İnsanları mutlu etmek için "hayır" demeyi unutmak mı gerekiyordu yada?
Yalanlarına inanmak istediklerim kadar suçlu muyum veya?
Neden ilk giden ben değildim hiç bir zaman mesela?
Yada taşıma suyla değirmen dönmeyeceğini anlamayacak kadar aptal olabilir miydim acaba?
Nihayetinde bendim çabalayanda, yorulanda...
Kandıranlar "adam" yada "insansa"(!) ben neyim  bu arada?
-Şey...!
-Hem her neyse!
Boş-vermeli şimdi bunları hiç düşünmemek en güzeli belki de!

Güzel bir film bulmalı...çay yada kahve.
Televizyon karşısında uyuya kalmak güzel olur belki de!....
............

Tuzu Uzatır mısın Hayat'tan

Canımcım

Bir çok şey öğrendim hayatta, oturalım anlatayım ne istersen sana. 

Ne nedir nasıl olur, ne olur da neyin sonu nasıl nihayet bulur. 

O kadar çok şey yaşadım ki hepsi aynı film, sadece isimleri değişikti aslında! 

Gider insanlar  her dediklerine "evet" demezsen mesela

...ve senden kötüsü olmaz istedikleri gibi kullanamamışlarsa!

Üzecekler seni, önemsemeyecekler ve üzüldüğünü gördüklerinde daha fazla tepene binecekler.

Canının yanıyor olmasıyla hiç ilgilenmeyecekler; ilgilenecek olsalar zaten üzmezler!

"Gülü seven dikenine katlanır" diyip yürüyorsunya fedakarlıklarla...işte o dikene katlanmak söylendiği kadar kolay olmuyor canımcım, acıyan "hangi bir yerine" üfleyeceğini şaşırdığında!

Yalanlar duymaya alışmalısın mutlaka hemde "en çok sevdiklerin" söyleyecek en güzel yalanları sana! 

Gitgeller yaşayacaksın, yalan olduğunu anlayacaksın, inanmaya çalışacaksın! 

Yok "eyvallah edemem" dersen yalana çok değil her gün bir sevdiğine veda etmek zorundasın günün sonunda! 

Bahane

....
..bahane aramıyorum kaybettiklerimi ben kaybettim. Hatalarım olduğunu inkar edecek değilim. 
Ne hatasız olduğumu söyledim ne de tamamen suçlu benim.
Yanlışlarım da oldu...yanlış verdiğim kararlar.
Belki de durmam gereken zamanı bilmediğim anlar.
Tabi ki pişmanlıklarım da var.
Keşke olmasalar. .. ama elimden gelen bir şey yok hep olacaklar...
....

Tuzu Uzatır mısın Hayat